Tabii ikamet veya görev yeri değişikliği gibi nedenlere bağlı olmadan, özel nedenlerle de ebeveynler çocuklarının okullarını değiştirmektedir. Bütün bu değişikliklerin planlanmasında, ebeveynlerin akıllarına bazı sorular gelmektedir. Bunlardan birisi de okul değiştirmek çocukları nasıl etkiler sorusudur. Özellikle çocuklar için zor bir durum olan okul değişikliğinde, sabır ve zaman çok önemlidir. Uzmanların tavsiyelerine göre, çocuklara, okul değişikliğinden sonra biraz zaman tanımalısınız. Çünkü çocuklar, yetişkinlere nazaran sosyal ortam değişikliklerine daha zor uyum sağlarlar. Bu durum onların, psikolojilerini olumsuz olarak etkiler. Bunun minimize edilmesi için, ailelerin çocuklara sabır ve zaman tanıması gerekir. Özellikle evinizde bir çocuk bakıcısı çalıştırıyorsanız, Bakıcınızıda bu konuda uyarmalısınız.
Uzmanlar, okul ve sosyal arkadaş çevresinin, çocukların sosyal becerileri edinmesi ve geliştirmesinde çok önemli bir çalışma alanı olduğunu söylüyorlar. Özellikle ergenlik çağındaki bir çocuğun karakter gelişiminde, aileden ziyade arkadaş çevresi ve okulun büyük etkisi gözlemlenmiştir. Özellikle bu durum, çocuklar için bir kabuk değiştirme olarak tanımlanabileceği için, aile içinde anne ve babanın desteğinin yanı sıra öğretmenlerinin de çocuk üstündeki desteği çok önem taşıyan bir husustur. Aksi taktirde, çocuk psikolojik olarak olumsuz etkilenebilmektedir.
Alışma Süreci Boyunca Doğru Destek
Alışma süresince, birçok çocukla ya da öğretmenle sorun yaşayabilir. Bu sorunlar çok büyük olmamak kaydıyla belli oranlarda tolere edilmelidir. Fakat, çocuğa tolerans göstereceğiz diye de büyük bir özgürlük alanı tanınmamalıdır. Uzmanların görüşü, bu yönde bir etkinin çocukta, asilik gibi tepkileri olabileceği yönündedir. Bu yüzden, toleransın da dozunu kaçırmamakta fayda vardır.
Çocuklar, belirli gruplar içinde kendilerine yer bulur. İnsan ilişkileri, yetişkinlerden çok farklıdır. Onlar için statü, bir grup içinde kendini gösterebilmekten geçer. Karakterlerini böyle yansıtabildiklerini düşünürler. Bu süreçte, okula ve sınıfa yeni katılan bir çocuk, sınıfa kendisini tanıtmak, kabul ettirmek ve gruplara dahil olmak ister ve bu istek sonucunda bir çaba gösterir. Özellikle anne ve baba başta olmak üzere, öğretmenlerin de bu süreçteki desteği çok önemlidir. Öğretmen sınıfa yeni katılan bir çocuğun, diğer çocuklaralar ile tanışmasını ve kaynaşmasını sağlamalıdır.
Tabii ki yeni bir sosyal ortam ve çevre sadece olumsuz bir etki göstermez. Çocuk üstünde, yeni bir çevrenin olumlu etkileri de olabilir. Bu etkilerin, ne denli olumlu olacağı, öğretmenin, anne ve babanın bu süreçteki doğru desteğiyle değişiklik gösterir. Doğru destekler verildiği sürece, bu süreç çocukta bir travma yaratmayacak aksine, kişilik gelişiminde olumlu etkileri olacaktır. Ayrıca kişilik gelişiminin yanı sıra, sosyal becerilerinin de gelişmesini büyük oranda sağlayacaktır. Çünkü çocuklar için her yeni sosyal çevre, yeni bir sosyal beceri anlamına gelir. Özellikle sosyal becerileri yüksek olan bir çocuk, bu süreçten en olumlu şekilde çıkabilirken, sosyal beceriler zayıf bir çocuk, bu süreçten olumsuz etkilerle çıkabilir. Bu süreçte, sosyal becerileri düşük bir çocuğa gerekli görüldüğü taktirde uzman desteği de verilmelidir.
Çocuklarla İletişim Kurun!
İnsanlar sosyal varlıklardır ve iletişim kurarak anlaşırlar. Bu noktada yetişkin ya da çocuk fark etmeksizin birey olan çocukla iletişim kurmak önemlidir. Fakat bu iletişimi kurarken, herhangi bir yetişkinle kurulacak iletişimden farklı olmasına dikkat etmelisiniz. Çünkü çocuklar her ne kadar birey olsalar da yetişkinlerden farklı bir zihin yapısına sahiptirler. Yetişkinler için sorun olmayacak ya da iletişimde problem yaratmayacak bir durum, çocuklarla iletişimde büyük sorunlara neden olabilir. Bu noktada bilgi edinmeli ve çocuğa doğru yaklaşılmalıdır. Eğer yanlış yapacağınızı düşünüyorsanız, çocuklarla iletişimde uzman bir kişiden destek alabilirsiniz.
Özellikle öğretmenler, sınıf içinde yeni eğitim-öğretim yılı başlangıçlarında farklı etkinlikler düzenlerler. Bu etkinlikler, genellikle sınıfa yeni katılan çocukların diğer çocuklarla tanışması ve kaynaşması için düzenlenir. Bu süreçte öğretmenin birebir çocuklarla ilgilenmesi pek mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda bu görev ebeveynlerin üzerine düşer. Bu noktada çocuklarla, anne ve bana iletişim kurmalıdır. Bunun sonucunda ise, çocukların bu alışma sürecinde, olumlu ya da olumsuz birtakım deneyimlerini ya da problemlerini öğrenebilirler. Çocukla birlikte bu sorunlara çözüm üretmeye çalışmalı, eğer bunu başaramıyorsanız, öğretmenden ya da bir çocuk psikoloğundan yardım talep etmelisiniz.
Uzmanların sıkça tavsiye ettiği durumlardan birisi de çocuklarla bu sorunları çözmeleri için zamanları olduğu hususunda konuşmak gerektiğidir. Bu noktada, özellikle öğretmenin, çocuğu daha serbest bırakması ve onu kaynaşması için desteklemesi gerekir. Anne ve babanın da sosyal çevreye uyum sağladığı süreçte, çocuğun bazen tökezleyebileceğini ve bunları çözmek için yeterince zamanı olduğunu anlatması gerekir.
Özellikle çocuklarınızla doğru iletişim kurarken, her çocuğun farklı olduğunu gözeterek onu, başkalarıyla kıyaslamamalısınız. Daha sonra çocuğunuzu bir akranı gibi dinlemeli ve onu ciddiye almalısınız. Sosyal becerileri zayıf bir çocuğu, aşağılamak size hiçbir şey kazandırmazken, becerilerini geliştirmesi için onu destelemek her iki tarafa da büyük artılar kazandırır.
Tekrarlayan Sorunlar İçin Uzman Desteği
Özellikle ülkemizde bu sorunla sıkça karşılaşmaktayız. Yetişkin insanlar başta olmak üzere, birçok insan psikolojik destek veya danışmanlık almayı delilikle eşdeğer görüyor. İnsanlar, kalp krizleri gibi fiziksel krizlerini saklama gereği duymuyor fakat ruhsal krizlerini herkesten saklıyor. Öncelikli olarak bunun çok yanlış olduğunu söylemek gerekir. Ruhsal krizler, tıpkı kalp krizi gibi her insanın yaşayabileceği ve çözümü olan rahatsızlıklardır. Bu noktada, çocuklar içinde aynı durum söz konusudur.
Birçok ebeveyn, çocuğuna konduramadığı için onun psikolojik destek almasını ya da tedavi olmasını istemiyor. Bu noktada, ebeveynler olarak sizler, herhangi bir tekrarlayan bir sorun karşısında psikolojik destek alabileceğinizin farkında olmalısınız. Çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi ruhsal krizler ve çeşitli bunalımlara girebilirler. Hatta bazen bu tarz durumlara, yetişkinlerden daha sık çocuklarda rastlanmaktadır. Eğer çocuğunuzun kişilik gelişiminde herhangi bir problem olmamasını istiyorsanız, tekrarlayan sorunlarda direkt olarak uzman bir psikologdan destek almalısınız.
Özellikle zorunlu olarak okul değişikliği yapan çocuklarda bu tarz sorunlarla daha fazla karşılaşılmakta. Bu noktada uzmanlar, zorunlu olarak okul değişikliği yapan ebeveynlere, uzman desteği öneriyor. Tabii ki bu sorunlar, uzman desteğine gerek kalmadan da çözülebilir problemlerdir. Fakat sorunların tekrarlaması ya da anlaşılamaması gibi durumlarda kesinlikle destek almanız şarttır.
Öncelikli olarak zorunlu değişiklik geçirmiş bir çocukla sık sık iletişim kurmakta fayda vardır. Özellikle sınıftaki diğer çocuklar ve öğretmenleri ile yaşadığı deneyimleri öğrenmek adına, bu iletişim çok önemlidir. Çocukların yeni bir sosyal ortama uyum sağlayabilmeleri için zaman gerekir. Sosyal becerilerin, iletişim becerilerinin ve sosyal gelişiminin yüksek olması, bu gerekli zamanı kısabilir. Fakat bu ruhsal duruma göre de değişiklik gösterebileceği için sabırlı olmakta fayda vardır. Çocuklarınızla iletişimizde, çocuğunuz sık sık okuldaki akranlarıyla ya da öğretmenleriyle sorun yaşadığını söylüyor ve bu sorunlar gitgide artış gösteriyor ise uzman desteği almanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.