Zayıf ve fit olmaya karşı ciddi oranlarda takıntılı olurlar. Bunun yanında kilo almaktan da korkarlar. Ayrıca tam tersine, evlerde bol bol yiyecek bulunması da yeme bozukluklarına yol açabilir. Genellikle psikolojik birtakım durumların sonucu olarak ortaya çıkar. Bu anlamda sağlıksız yeme alışkanlıkları psikolojik rahatsızlıklardır demek doğru olacaktır. Bu durumun ortaya çıkması için, kişinin vücut ağırlığına ve vücut şeklinde normalden daha fazla dikkat etmesi ve bir obsesyon geliştirmesi gerekir. Psikolojik olarak ağır vakalarda, ciddi sağlık problemleri görülebilir. Bu sorunlar tedavi edilmezse, ölümle sonuçlanabilir.
Yemek bozukluğu bazı belirtilere bağlı olarak karşımıza çıkar. Bu belirtiler farklı çeşitlerde olabilir. Her cinsiyet ve her yaşta gözükebilir. Fakat genellikle ergenlik çağındaki genç kadın ve kızlarda görülür. Bu belirtiler şu şekildedir:
- Bir anda aşırı besin tüketimi veya hiç besin tüketmeme
- Besin tüketiminin ardından kusma
- Besin tüketimi sonrası ağır egzersizler
Yemek bozukluğunu oluşturabilecek bazı risk faktörleri vardır. Bunlar bireysel olabileceği gibi ailesel ya da sosyokültürel nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Bireysel: Erken olgunlaşma, aşırı kilolu olma, kendini beğendirme arzusu, kilo endişeleri, düşük özsaygı ve özgüven, mükemmeliyetçilik ve depresyon; ailesel: Ailede fazla kilolu bireylerin bulunması, fiziksel istismar, cinsel istismar, psikolojik hastalık varlığı, çatışma, dominant anne ve baba; sosyokültürel: Toplumda küçük düşme, fazla kilo ve görünüşe bağlı akran zorbalığı, grup içinde zayıf hissetme, toplumsal güzellik algıları, başarının estetikle bağdaştırılması ve medya etkisi olarak sıralanabilir.Yemek bozuklukları birçok farklı çeşitle karşımıza çıkabilir. Bu çeşitler farklı sebeplere ve alışkanlıklara göre değişiklik gösterir.
- Anoreksiya Nevroza: Zayıf vücuda sahip olmaya rağmen kilodan ve kilo almaktan aşırı derece korkma durumu.
- Bulimia Nevroza: Korkular ve çabalara rağmen aşırı fazla yemek yeme bağımlılığı.
- Atipik Yeme Bozukluğu: Anoreksiya ve bulimianın klinik şiddet taşıyan durumları.
- Aşırı Yeme Bozukluğu: Bulimia nevroza türünden farklıdır. Bu türde hasta bulimia nevroza’da olduğu gibi yemek yemeyi engellemeye çalışmaz.
- Gece Yeme Sendromu: Günlük enerji ihtiyacının yarsı ve daha fazlasının akşam öğünü sonrasında alımı.
- Pika Nevroza: Besin değer olmayan toprak, kil, kağıt, buz ve saç gibi maddeleri yeme alışkanlığı.
- Ruminasyon Bozukluğu: Daha çok çocuklarda görülür. Yutulan yemeğin bilinçli olarak tekrar ağza getirilerek tekrar çiğnenmesi.
1.Hazır Gıdalardan Uzaklaşın
Özellikle modern dünyada hazır gıdalar her tarafı sarmış durumda. Özellikle fastfood kültürünün gelişmesiyle birlikte, toplum nezdinde hazır gıdalara yönelik talep almış başını gitmiş durumda. Özellikle bu yiyecekler, besin değeri ve makrolar bakımından aşırı kalitesiz fakat çok lezzetli olmasıyla insanların dikkatini çekiyor. Özellikle çocuklar ve gençlerin bu tarz alışkanlıklara daha çabuk yöneldiği görülüyor. Bu noktada çocuklarda ve gençlerde hatta ve hatta yetişkinler de bile fastfood kültürüne bağlı olarak gelişen birtakım yeme bozuklukları gözlemlenir. Bu durumda, çocuklar başta olmak üzere düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazandırmak gerekir. Bunun içinse, ev yemekleri, taze meyve ve sebze yeme alışkanlığı kazandırma gereklidir. Özellikle tok tutucu sağlıklı atıştırmalıklar çocuklar için çok idealdir. Yemek hazırlarken çocuğunuzu hazırlığa dahil etmek ve dikkat çekici bir görüntü oluşturmak çoğu zaman çocukların ilgisini cezbetmeye yeterli olmaktadır. Bu tok tutan atıştırmalıklardan özellikle süt, meyve kuruları ve kuruyemiş tercih edilebilir.
2.Fazla Yemek İçin Isrardan Kaçının
Özellikle Türk toplumunun ciddi sorunlarından birisidir. Özellikle çocuklar üzerinde uygulandığı sıklıkla görürüz. Bunun yanında çoğu zaman özellikle misafirlikte yetişkinlere bile uygulanır. Bir insan, çocuk ya da yetişkin olsun doyduğunu ve ne kadar yemesi gerektiğini bilir. Çocuk doydum diyorsa, daha fazla yemesi için ısrar edilmemelidir. Bu anlamda çocuk, haddinden fazla yemek yiyerek, yeme alışkanlıklarında bozukluk meydana getirebilir. Çocuklar, endişe verecek kadar zayıf değilse az yemeye bağlı olarak kilo verme ya da herhangi bir sağlık sorunu gibi problemleri yoksa fazla ısrarcı olmak yemek bozukluğu gibi durumlara yol açabilir. Bu ve bunu gibi konularda, endişeniz varsa uzman bir hekimden destek alabilirsiniz. Bunun haricinde, ebeveyn olarak sizlerin çocuklar üstündeki ısrarı, belirli yaşlarda inatlaşamaya bile yol açabilir. Bu yüzden ısrar etmek yerine, onun doyup doymadığından emin olmak buna bağlı sağlık problemlerinin olup olmadığını gözlemlemek ve ardından eğer varsa, uzman bir hekimden yadım almak gerekir.
3.Kilo ve Görünümden Kaygı Oluşturacak Şekilde Bahsedilmemelidir
Özellikle medya ve yeni nesil medyanın estetik algı dayatmalarıyla, birçok genç ve çocuk zayıflamaya takıntılı hale gelmiştir. Bu anlamda özellikle fazla kiloları olan çocuklar ve gençlerin yanında kilolarıyla ilgili herhangi bir konuşmanın geçmemesi gerekir. Ayrıca çocuğun bu tarz bir takıntısı varsa, ailenin çocuğu psikolojik destek için uzman bir psikoloğa götürmesi gerekebilir. Ayrıca bu noktada, çocuğu aşağılama veya herhangi bir kiloya bağlı hakarette çocuk, kendi başına fazla kilolarını vermeye çalışacaktır. Fakat bunu yaparken son derece sağlıksız yöntemler kullanacağı için vücut sağlığını da ciddi oranlarda tehlikeye sokabilmektedir. Bunun için hem ebeveynlerin hem de çocuğun akranlarından böyle bir baskı görmemesi gereklidir. Ebeveynler, çocuklarının bu tarz bir akran baskısına uğradığını düşünüyorsa, bu konuda onun psikolojik destek almasını sağlayabilir. Aksi taktirde, bu durum çocukta bir nevroz ve hatta bir obsesyon oluşturabilir. Bunların sonucunda ise, çocuklarda farklı yeme bozuklukları gözlemlenebilmektedir.
4.Hızlı Kilo Verme ve Tekniklerinden Kaçının
Özellikle çocuklar, bu konuda sağlık açısından çok hassaslardır. Yetişkin bireylerde bile hızlı kilo alıp vermek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Sağlık sorunları bir kenara dursun, deride çatlak ve yırtılmalar, deri sarkmaları ve çeşitli estetik birtakım problemler oluşabilir. Bunun içinse, hızlı kilo verme ve bununla alakalı tekniklerden olabildiğince uzak durulması gerekir. Bunun yerine, kilo verme süreçleri en sağlıklı olabilecek süre içine iyice yayılmalıdır. Bu noktada, yavaş ama sağlıklı kilo verme hem vücudunuzun sağlığı hem de estetik görünüm için daha iyi sonuçlar doğuracaktır. Bunların yanında kimyasal katkılı birtakım maddeler, kilo verme ilaçları ve hareketsiz kilo verme gibi yöntem ve tekniklerden olabildiğinizce kaçınmalısınız. Ayrıca aileler olarak çocukların bu tarz maddelerin reklamlarından, haberlerinden ve sohbetlerinden uzak durmalarını sağlamalısınız. Çünkü bilindiği üzere, çocuklar genellikle doğru ve yanlışı ayırma noktasında bazı sıkıntılar yaşayabilir ve bu maddelere tamah edebilirler. Bütün bu maddelere harfiyen uyarak çocuğunuz ve sizde oluşabilecek yeme bozukluklarının önüne geçebilirsiniz. Özellikle çocuklarda sağlıklı beslenme, zihin ve beden gelişimi için kilit noktadır. Burada yaşanabilecek bir sıkıntı, bütün vücutta zincirleme olarak olumsuz etkilere sebep olacaktır. Özellikle ergenlik çağındaki bireylerde sık karşılaşıldığı için, ergenlik çağında çocuğu bulunan ebeveynlerin, bu konu karşısında daha hassas olmaları gerekir. Bu yüzden de çocuklarına küçük yaşlardan itibaren düzenli beslenme konulu eğitimler vermelidirler.